VaTaN10.11.2015 00:10 HZ. ALİ, MUAVİYE, DİŞİ DEVE HİKAYESİ
Muaviye Şam’da, Hazreti Ali ise Küfe’de validir, aralarında anlaşmazlık vardır,savaş çıkmak üzeredir.
Bir gün, bir deveci, yüklediği mallarla Küfe’den Şam’a gelir, açıkgözün biri deveye sahip çıkar;Bu dişi deve benimdir der..
Küfeli kendisinden emindir, çünkü devesi erkektir.İtiraz eder, dinletemez.
Sorun Muaviye’ye kadar yansır.Hadise büyür.Ahali olaydan haberdar olur..
Halk bir meydanda toplanır.
Muaviye, Bu dişi deve benimdir diyen Şamlı`ya sorar;
Bu dişi deve kimindir?
Benimdir!
Muaviye de onaylar, Evet, bu dişi deve Şamlı`nındır!
Sonra halka sorar; Bu dişi deve kimindir?
Hep bir ağızdan cevap verirler; Bu dişi deve Şamlı`nındır!
Küfeli neye uğradığını anlayamaz, şaşkın şaşkın bir kenarda dururken Muaviye çağırır;
Ey Küfeli, dinle! Sen de ben de biliyoruz ki,bu deve senindir ve dişi değil,erkektir. Ama sen Küfe’ye dönünce gördüklerini Ali’ye anlat ve de ki: “Ey Ali, Muaviye’nin,dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen,o ne derse evet diyen 10 bin adamı var !
lavinia21.9.2018 11:12 Muaviye öldükten sonra yerine söz verildiği gibi Hz. Hüseyin değil, Muaviye’nin oğlu Yezid geçmiştir. Fakat Yezid’in halifeliğine tepkiler oldukça fazla olmuştur. Çünkü halifenin demokratik yollardan seçilmesi gerekiyordu ve Yezid’in halifeliği ile halifelik makamı saltanat usulüne çevrilmiş oluyordu. Yezid, halifelik makamına geçer geçmez iktidarını ve otoritesini sağlamlaştırmak maksadıyla Medine valisine, kendisine itaat etmeleri konusunda mektup yazmıştı. Diğer taraftan, Kûfe halkı ise Hz. Ali’ye sıkı sıkıya bağlı olduklarından Yezid’in halifeliğini tanımak istemediler. Ayrıca, Emeviler dönemi ile birlikte başkent, Şam’a taşınmıştı ve Kûfe’nin gelirlerinde de gözle görülür azalmalar yaşanmıştı. Tüm bu nedenlerden ötürü Kûfe halkı, Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin’e mektup yazarak kendisine bağlılıklarını bildirdiler ve onu Kûfe’ye davet ettiler. Hz. Hüseyin, kendisini Kûfe’de kalabalık bir grubun beklediğini düşündüğünden bu daveti kabul etti ve Kûfe’ye gitti.
Yanına ailesini de alarak Kûfe’ye giden Hz. Hüseyin’in ordusu ile Yezid’in ordusu Kerbela’da karşılaştı. Hz. Hüseyin’in ordusunda bulunan 70 adama karşılık, Yezid’in ordusunda 4500 kişi olduğundan bu mücadele, Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin ölümüyle sonuçlandı. Hz. Hüseyin’in ailesi esir alındı ve kanlı bir şekilde biten bu olay, tarihe Kerbela Olayı (Katliamı) olarak geçti.
21.2.2019 23:36 Bir gün Hz.Musa bir kafirle tartışır.
Kimin haklı olduğunu anlamak için ateş yakmışlar.
Ateşte yanmayan haklıdır demişler.
Hz.Musa ve kafir elele tutuşup öyle geçmişler, fakat kafir adam yanmamış.
Hz.Musa Cenabı Hakk'a sormuş:
Ya Rabbi, beni yakmayışını anlarım da kafiri niye yakmadın?
Cenab-ı hakk buyurmuş:
Bilmezmisin ya Musa, biz dostumuzun elinden tutanı
yakmayız!