TÜRK HUN DEVELETİ TARİHİ
çelebi0385.6.2013 21:07 ATTİLA 395-453
Büyük Hun İmparatoru'dur.
395 yılında doğdu. Hun
Devleti'nin kurucularından
Muncuk'un oğludur. 434
yılında kardeşi Bledu ile
birlikte İmparatorluğun başına
geçti. Bir süre sonra
kardeşinin öldürülmesiyle
Tuna kıyılarından Çin Seddi'ne
kadar uzayan imparatorluğun
tek hâkimi oldu. 750 bin kişilik
ordusuyla Galya şehirlerini alt
üst etti. Orleans'ı kuşattı.
Kuzey İtalya'yı silindir gibi ezip
geçti. Avrupa'yı titreten bir
cihangir oldu. 453 yılında
öldü.Tıpkı Büyük İskender gibi
bütün dünyaya hâkim olmak
ihtirası ile dopdolu bulunan
Attila, bu büyük emelini
tamamen gerçekleştiremedi.
Ancak tarihin tanıdığı en ünlü
cihangirlerden biri
oldu.Gençliğini barış için rehin
olarak Roma'da geçirmiş, bu
yüzden Roma kültürünün yanı
sıra zaaflarını ve
karakterlerini incelemişti.
Latince'yi de ana dili gibi
öğrenmişti. Hükümdar
olduktan sonra Romalılar
hakkındaki bütün bu bilgilerini
en iyi şekilde değerlendirmeyi
başardı.
Attilâ önce Doğu Roma'yı
hedef aldı. Bizans üzerine
yürüdü. Kendisinden aman
dileyen İmparatoru yıllık
vergiye bağladı. Bir süre sonra
vergisini ödemeyen
imparatora, bunu pek pahalıya
ödetti. Balkanlardan Mora'ya,
oradan İstanbul kapılarına
kadar olan bölgeyi ele geçirdi.
Bizanslılar vergiyi iki misline
çıkartarak İstanbul'u
kurtardılar. Fakat, bu arada
Bizans İmparatoru III.
Valentinianus, bir suikastçi
göndererek Attilâ'yı
öldürtmeye teşebbüs etti. Bu
teşebbüs sonuçsuz kaldı.
İmparator bu kez kendi
emriyle suikasti hazırlayanın
kafasını kestirip Attilâ'ya
göndermekle, kendisini temize
çıkarmaya kalkıştı.
Büyük Hun İmparatoru Attila -
Bu arada III. Valentinianus'un
hayatı boyunca evlenmemeye
mahkum ettiği kız kardeşi,
rahibe olarak kapatıldığı
manastırdan Attilâ'ya bir nişan
yüzüğü göndererek kendisiyle
evlenmeye hazır olduğunu
bildirdi. Bütün Avrupa'ya
dehşet saçan Attilâ, Bizans
İmparatoru'na daha sert bir
mesaj göndererek, nişanlısının
kapatılmış bulunduğu
manastırdan serbest
bırakılmasını ve müstakbel
eşine çeyiz olarak Batı Roma
İmparatorluğunun yarısının
verilmesini istedi. III.
Valentinianus, Büyük Türk-Hun
İmparatoru'nun bu teklifi
karşısında kara kara
düşüncelere daldı. Bunun
verdiği huzursuzluk bütün
Bizans'ı kapladı. Doğu Roma
İmpatorluğu sınırları içinde
bitip tükenmek bilmeyen
korkulu günler ve aylar
başladı,
Attilâ'nın bütün emeli Batı ile
Doğu Roma
İmparatorluklarının kendisine
karşı birleşmelerini önlemekti.
İki cephede birden savaşmak
istemiyordu. Doğu Roma'yı bu
huzursuzluğun içinde
bıraktıktan sonra ani bir
kararla Batı Roma'ya yürüdü.
Bir hallaç pamuğu gibi attı,
Batı Roma İmparatorluğu'nu.
Roma'ya girmesinin gün
meselesi halini aldığı bir
sırada Papa III. Leon, bizzat
Attilâ'nın karargâhına giderek
Roma'yı çiğnememesi için
ricada bulundu. Hattâ bunun
için kendisine yalvardı.
Papanın bu yalvarışı karşısında
istilâyı durdurmayı kabul eden
Attilâ, Romalıları çok ağır bir
vergiye bağladı.Sekiz yıl içinde
bütün Avrupa'da eşi
görülmemiş ölçüde büyük bir
istilâda bulunan Attilâ, korku
ve dehşet ifade eden tek isim
oluvermişti. Bu yüzden son
derece âdil bir hükümdar
olmasına rağmen bütün
Avrupa kendisini barbar
gözüyle gördü. Onun etrafına
saçtığı büyük korku ve
dehşetin psikolojik bir sonucu
olmuştu bu yanlış teşhis...
Büyük Hun İmparatoru Attila -
Attilâ yalnız büyük bir istilâcı
ve yaman bir komutan değil,
mükemmel bir hükümdardı.
Tarih onu, milletine medenî
bir düzen veren ve dünyada
posta teşkilatını kuran ilk kişi
olarak tanır.Attilâ'nın ilk eşi
ve baş kadını Arıkan idi.
Ölümünden sonra yerine
geçen oğlu İlek'in anası olan
Arıkan'dan başka bir kaç
kadın daha almıştı. 453 yılında
büyük Türk-Hun
İmparatorluğu'nun başkenti
olan Etzelburg'da (Bugün
Macaristan sınırları içinde
bulunan Attila şehri) İlkido
adında genç bir kızla evlendi.
Elli sekiz yaşında olmasına
rağmen son derece dinç ve
kuvvetli idi. Evlendiği gecenin
sabahında, bütün Avrupa'yı tir
tir titreten cihangir, yatağında
ölü bulundu. Ağzından,
burnundan boşanan kanlarla,
bütün yatak kıpkırmızı
olmuştu. Ölümünün şiddetli bir
burun kanamasından mı, bir
hastalıktan mı, yoksa bir
suikast sonucu mu meydana
geldiği kesinlikle anlaşılamadı.
Cenazesi, ölümünün ertesi
günü yapılan çok büyük bir
törenle kaldırıldı. Cesedi altın
bir tabuta konulmuştu. Bu
tabut, önce gümüş, sonra da
demir bir mahfazanın içine
yerleştirilmiş ve böylece
toprağa verilmişti.Attilâ,
ölümünden sonra, kimse
tarafından rahatsız edilmeden
ebedî uykusunu uyumak
isterdi. Bunu, böyle vasiyet
etmişti. Bu nedenle mezarını
kazıp kendisini toprağa
verenler okla vurulmak
suretiyle hemen oracıkta
öldürüldü. Sonra mezarının
yanından geçmekte olan bir
çayın mecrası değiştirildi.
Sular başta tarafa, muhtemel
olarak mezarın üzerinden
verilen yeni mecrasına akıtıldı.
Böylelikle büyük cihangirin
son arzusu yerine getirilmiş
oldu.
Ne yazık ki bugün mezarının
yeri dahi bilinmez...
Attila ve Devletin Büyümesi
Hunlar'ın başına geçtiği zaman
39-40 yaşlarında olan Attila,
babası Muncuk erken öldüğü
için amcası Rua'nın yanında
yetişmişti. Onunla birlikte
seferlere katılmış devlet
yönetimini, Hun iç ve dış
siyasetinin esaslarını
öğrenmişti. Amcası Rua 434'de
ölünce devleti büyük kardeşi
Bleda ile birlikte
devralmışlardı. Bleda,
eğlenceye düşkün ve liderlik,
devlet adamlığı özellikleri az
birisi idi. Bu nedenlerle ikinci
plânda kalmış 445'de de
ölünce devletin idaresi
tamamen, çok güçlü bir asker,
devlet adamı ve lider olan
Attila'nın eline geçmiştir.
Amcaları Aybars devletin
doğusunu, Oktar da batısını
idareye devam ediyorlardı.
İç isyanlar çıkan Roma Aetyus
aracılığı ile Attila'dan yardım
istedi. İsyanlar Hun
birliklerinin yardımlarıyla
bastırıldı. Daha sonra Belçika
yöresine saldıran Cermen asıllı
Burgond'lar Oktar'ın
komutasındaki Hunlar
tarafından püskürtüldü.
Hunlarla Burgondlar
arasındaki bu mücadeleler
ünlü Alman destanı
Nibelungen'in doğmasına yol
açtı (436).
Hunlar böylece bütün
Almanya'yı hakimiyetlerine
aldılar ve devletlerinin
sınırlarını Kuzey Denizi'ne ve
Atlas Okyanusu'na kadar
genişlettiler.
Atilla' nın Balkan Seferleri
Attila, 440'dan sonra Bizans'a
karşı baskıyı artırdı. Çünkü
Bizans Hun kaçaklarına sahip
çıkıyor, bazılarını da yüksek
makamlara getiriyordu.
Bizanslı tacirler ortak pazar
yerlerinde Hunları
aldatıyorlardı. Margos
piskoposu, Konstantia
civarındaki Türk mezarlarını
açtırarak mezarlardaki değerli
eşyaları soyduruyordu. Bütün
bu sebepler Attila'nın Bizans
üzerine yürümesine yol açtı.
Margos'un ele geçirilmesiyle
başlayan Birinci Balkan Seferi
(441-442)nde Belgrad ve Niş
üzerinden Trakya'ya doğru
ilerledi. Bu sefer sonunda
Tuna boyundaki kaleler
Hunlar'a geçmiş Balkanlar'da
Hunlar'a karşı durabilecek
önemli güçler ortadan
kaldırılmıştır. 445 yılında
Bleda'nın ölümü üzerine tek
başına Hun İmparatoru olan
Attila gücünün doruklarına
yükselmekte idi. Batı Asya ile
Orta Avrupa'nın tek hâkimi
Attila idi.
Bizans, yapılan anlaşmalara
uymamakta direnince Attila,
ikinci Balkan Seferi (447)ni
başlattı. Attila'nın
önderliğinde Tuna'yı geçerek
iki koldan ilerleyen Avrupa
Hun ordusu; Sofya; Filibe,
Breslav, Lüleburgaz gibi
önemli şehirleri ele geçirdi.
Teselya'ya kadar uzanan Hun
ordusu, Büyük Çekmece
yakınlarına ulaştı. Bizans
kuşatma tehdidi altına
alınmıştı. Durumun ciddiyetini
anlayan İmparator Theodosios,
hemen bir elçilik heyeti
göndererek Attila'dan barış
istedi. Hun imparatoru Attila,
barış isteğini kabul etti.
Anatolios Barışı (447) yapıldı.
Attila'nın Roma Seferi
Balkanları ve Bizans'ı kontrol
altına alan Attila, devletin
klasik siyasetini değiştirerek,
Batı Roma üzerine yöneldi.
Attila'nın niyetini sezen Roma
İmparatoru Aetyus ordusunu
güçlendiriyordu. Attila da
Roma'ya karşı Vandallarla
işbirliği yapıyordu. Savaş için
hukukî bir sebep arayan
Attila, yıllar önce kendisiyle
evlenmek isteyen Romalı
Prenses Hanoria'nın bu isteğini
kabul ettiğini Romalılara
bildirdi. Honaria ile evlenince
Roma'nm yarısı kendisine
verilecek veya yönetime ortak
olacaktı. Önce Attila'yı
oyalayan Romalılar, sonra bu
teklifin kabul edilmediğini
bildirdiler. Bunu bir savaş
sebebi sayan Attila, 200 bin
kişilik ordusu ile Ren Nehri'ni
geçerek Galya'ya girdi. Roma
ordusu da buraya gelmişti. Bu
savaşta kimin gelip geldiği
belirli olmamakla birlikte,
Attila'nın büyük bir başarı
kazandığı ve Galya'yı Roma
ordusundan temizlediği
görülmektedir. Bu savaştan
sonra Aetyus Roma'da gözden
düşmüş ve otoritesini
kaybetmiştir. Nitekim, Attila
bu savaştan bir yıl sonra İtalya
seferine çıktığı zaman
karşısında duracak Roma
ordusu kalmamıştı.
Büyük Hun İmparatoru Attila -
Attila 452 yılında 60 yaşında
iken şüpheli bir şekilde Öldü,
Yerine sırasıyla oğulları İlek,
Dengizik ve İrnek, Hun Hakanı
oldular. Bu sonuncular önceki
Hun hakanları gibi başarılı
olamadı. 470 yılında Avrupa
Hun İmparatorluğu artık
dağılmıştı. harikachat.net © 2024 TURKUAZ
Harikachat.net@gmail.com