Forumlar * ATATÜRK KÖSESİ
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
*Cici kız10.5.2012 01:37
Ulu önderimız hakkında ne kadar bilgiye sahipsiniz
*LadyErisilmez1.7.2013 02:37
Tarihimiz sayısız savaşlarla doludur. Biz bu savaşlardan baş kaldırıp ne memleketi imar edebilmiş, ne de kendimiz refaha kavuşmuşuzdur. Bunun sebebi, bizim suçumuz olduğu kadar düşmanlarımızın da suçudur. Çünkü başta Ruslar olmak üzere düşmanlarımız hep şöyle düşünürlerdi: -Türklere rahat vermemeli ki, başka sahalarda ilerleyemesinler… Bunun için de sık sık başımıza belalar çıkarırlar, savaşlar açarlar, Balkan milletlerini “İstiklal” diye kışkırtırlardı. Biz böyle durmadan savaşırken de o zamanlar askere alınmayan gayri müslimler zenginleşirlerdi. Onların neden zengin, bizim neden fakir kaldığımızı bir köylü, Atatürk’e verdiği kısa bir cevap ile çok güzel açıklamıştır. Atatürk, Mersin’e yaptığı seyahatlerden birinde, şehirde gördüğü büyük binaları işaret ederek sormuş: -Bu köşk kimin? -Kirkor’un… -Ya şu koca bina? -Yargo’nun… -Ya şu? -Salomon’un… Atatürk biraz sinirlenerek sormuş: -Onlar bu binaları yaparken ya siz nerede idiniz? Toplananların arkalarında bir köylünün sesi duyulur: -Biz mi nerede idik? Biz Yemen’de, Tuna Boyları’nda, Balkanlar’da, Arnavutluk Dağlarında, Kafkaslar’da, Çanakkale’de, Sakarya’da savaşıyorduk paşam… Atatürk bu anısını naklederken: -Hayatımda cevap veremediğim tek insan bu ak sakallı ihtiyar olmuştur, der dururdu…
*MuSLeRa11.11.2014 03:57
Prusya Kralı II. (Büyük) Frederik, Potsdam ormanlarında gezinirken yüksek bir tepeye rastlar ve bu tepeye bulunduğu bölgeye büyük bir saray yaptırmaya karar verir.Fakat tepede bir değirmen bulunmaktadır. Kral Değirmeni satın alarak saray hayalini gerçekleştirmek ister. Fakat değirmenci satışa razı değildir. Büyük Frederik değirmenciyi ikna etmek için önce değirmene değerinin kat kat üstünde bir bedel ödemeyi teklif eder. Değirmenci “Hayır. Değirmenim satılık değil benim tek geçim kaynağım. Burası bana büyük babamdan miras ben de oğluma,torunlarıma bırakıcam burayı” der. Kral bu cevaba kızar ve “ Sen benim Prusya Kralı olduğumu bilmiyor musun ?” diye sorar. “ Biliyorum, biliyorum” der değirmenci, “Sen de benim bu değirmenin tapulu sahibi olduğumu biliyor musun” diye anlamlı ve ağır bir cevap verir. Kral çok öfkelenir..”Senin tapunda olsa rızanda olmasa, ben burayı zorla alacağım. Bakalım o zaman ne yapacaksın?” der. Değirmenci başını kaldırır ve atının üzerinde bütün ihtişamı ile duran Kral’a, sükunet için de “Berlin de hakimler var” der.

İşte bu Kral dahi olsa hiçbir gücün adaletten daha güçlü olamayacağını ve değirmencinin bu güce olan güvenini gösteriyor. Kral bu durumdan çok etkileniyor olacak ki günümüzde tepenin bulunduğu yerde büyük bir saray ve değirmen hala adaletin timsali olarak yan yana duruyorlar.



Kralın değirmene dokunmayarak hemen yanına sarayı yaptırması ile kral ve değirmenci dost olmuşlar ve kral her sabah güne sıcak ekmek kokularıyla uyanmıştır.

Bu hikayeden yıllar sonra bir Osmanlı heyeti diplomatik ilişkileri geliştirmek için bu topraklara gelirler. Heyetteki genç bir subay hikayeyi bildiği için bu adalet timsalini görmek ister. Etrafındakilere söylediğinde havanın soğuk olmasından yakınarak hiçbiri teklifini kabul etmez. Bu genç subay yine de tek başına gider ve uzun uzun bakar bu manzaraya. İşte her zaman adaletin gücüne inanmış bu genç subay Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ta kendisidir.
*LadyErisilmez13.11.2014 01:14
Londra da bir merasimde dün kıyafetleri sergilendi.
(b18)
M.
GeriSistem Bilgisi
harikachat.net © 2024 TURKUAZ
Harikachat.net@gmail.com