Forumlar * dini hikayeler
Regaip Gecesi veNamaz Hicri- kamerî aylardan olan
*VaTaN
29.1.2016 13:34
Regaip Gecesi veNamaz

Hicri- kamerî aylardan olan ve dini duyguların yoğunluk kazandığı,merhamet, şefkat, yardımlaşma ve dayanışma hislerinin doruk noktaya ulaştığı, hayır ve iyiliklerin arttığı  bir zaman dilimi olan; İslam alemince de “üç aylar” diye isimlendirilen: “Recep, Şaban ve Ramazan” ayları hakkında, Enes b. Malik (R.a.)’dan rivayete göre Hz.Peygamber (s.a.v.) Efendimiz:

“Recep Allah Teâlâ’nın  ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır,” buyurmuşlardır.

Hadisi şerifte Recep ayı için “Allah Teâlâ’nın ayı” denilmesi, bu ayın şerefine işarettir. Aslında bütün aylar, bütün yıllar, bütün zamanlar, bütün mekanlar, bütün varlıklar, bütün insanlar, cümle eşya, her şey Allah Teâlâ’nındır. Ama her şey Allah Teâlâ’nın iken, “Recep Allah Teâlâ’nın ayıdır”demekten maksat ne?…. Bundan maksat; “Recep ayında Allah Teâlâ Hazretleri, kulları çok afv-ü mağfiret ediyor; kulları çok affettiği,tevbe eden kullarını bağışladığı bir aydır,” demek oluyor.

Allah Teala’nın kullarına lütfunun çokluğu, kereminin bolluğu ve pek çok günahkarı bağışlaması sebebiyle bu geceye Regaib Gecesi” adı verilmiştir.Bu gecenin bu değeri nereden kazandığı hususunda değişik rivayetler bulunmaktadır. Bunlardan biri; Hz.Amine validemizin böyle bir gecede Resulullah  (s.a.v)’e hamile olduğunu anladığıdır.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) Regaib gecesinin içinde bulunduğu Recep ayında çok dua eder, namaz kılar, oruç  tutar, iyiliklerin her çeşidini yapar, sadaka vermeye özen gösterirdi.

Resulullah (s.a.v)’in Receb’in ilk perşembe gününü oruçla geçirdiği ve cuma gecesinde, bu kandil gecesine mahsus olmak üzere on iki rekât namaz kıldığı kabul edilir. Regâib gecelerinde dua etmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak, bu geceyi kutsal kabul etmek suretiyle çeşitli ibâdetlerle geçirmek, genel olarak alimler arasında kabul görmüştür.

Enes İbni Mâlik (Radıyallahu Anh)’ın rivayet ettiği bir hâdisi şerifte Rasûlüllâh (sav) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

Her kim Receb’in ilk Perşembesini oruçlu geçirir, sonra Cumagecesi olan o gece  akşamla yatsı arasında, on iki rekat kılar, her rekatta, bir fatiha, üç Kadir Sûresi on iki kere de İhlâs Sûresi okuyup, her iki rekatta bir selam verirse, namazını bitirince, 

“Ey Allah’ım! Nebiyy-i Ümmî olan Muhammed’e ve a’line salât eyle’ diye yetmiş kere bana salât okur, sonra secdeye kapanarak, secdesinde;

‘Allah-u Te’âlâ bütün noksan sıfatlardan son derece münezzehtir, mukaddestir. Meleklerin ve ruhun (Cebrail’in), Rabbi’dir’ diye yetmiş kere tesbihte bulunur, başını kaldırdıktan sonra (iki secde arasında otururken) yetmiş kere:

‘Ey Rabbim! Bağışla ve acı! (Benim günahlarımla ilgili) bildiklerin (e ceza vermek)den geç Şüphesiz ki, en ulu ve yüce olan Sensin ancak Sen’ der.

Sonra ikinci secdeye vararak birinci secdeye vararak birinci secdede söylemiş olduğunun benzerini tekrar eder de bitiminde Allâh-u Te’âlâ’dan muradını isterse, dileği muhakkak yerine getirilir”.
 
*EYLEMMMMM
3.1.2018 00:30
Varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık, sadece olmayacaksın. Sensiz kalma ihtimali olmayacak aleyhine kurulmuş cümlelerimin sonunda. Belki birkaç satır arasında unutulacaksın bir müddet sonra. İçimden olmayacak, boş bir kağıdın gölgesine sığınmayacak sana sitemlerim. Hani hep kızardın ya “Konuş konuş konuş” derdin, haykırabilir miyim şimdi korkaklığını. Bıraktığın bu mavi düşleriyle avunan yalnızlığı, artık sahiplenilmeyecek olmanın burukluğunu yaşarken, haykırabilir miyim dersin, susar mıyım, gülüp geçer miyim yoksa …?
Aslında alıştırmalıyım kendimi hiç dönmeyecekmişsin, dönülmeyecek bir yerdeymişsin gibi farzetmeli, unutmalı. Seni hiç tanımamış gibi yaşamımı sürdürmeliyim. Var olduğum her yer aşk(ın) şehri olmalı artık, yeniden sevmenin, sevilebilmenin yeri her yer, zamanı yaşanan ve gelecek tüm zamanlar olmalı benim için. Evet, sayfalardan koparıp bir bir savurmalıyım seni yaşanmış tüm zamanlara, uzaklaşan her adımımla hapsetmeliyim bu anılar sokağına. Kopan takvim yaprakları sensiz geçen günleri saymamalı, bende yokluğunun güncesini tutmayı artık bırakmalıyım. Her yeni güne seni getirmedi diye isyan etmemeliyim. Kabullenebilmeli, hazmedebilmeli, aldırmamalı hatta sana hak verebilmeliyim. Bu satırlarla büyümeye başlamalıyım, sırf seni ve çocuklaşan bir aşkı kolayca unutabilmek için. Zira yoksun. Sanki benim hiç senim olmamış, sanki bizi hiç yaşamamışız, sanki aşk denen o hoyrat şarkıyı mırıldanmış ve sonra yarım bırakmışız gibi. Artık yeni bir şarkı söylemenin vakti, Yaşanmışlığına, yitikliğime hiç aldırmadan,
Sanki benim hiç senim olmamış gibi

 
Paylaş
Giriş Yap
Sistem Bilgisi
harikachat.net © 2024 TURKUAZ
Harikachat.net@gmail.com